RUSYA'YA ÜÇÜNCÜ UYARI!

                 RUSYA'YA ÜÇÜNCÜ UYARI!

   barış içinde yaşayanları seven ALLAHın adıyla

Defalarca uyarılmış olmalarına rağmen söz dinle-

meyen pilotlarınızın kullandığı bir savaş jeti, Türki-

ye'ye ait savaş uçakları tarafından vuruldu. Bu vuru-

luşun ardından da tehditlere başladınız ve şimdi de

Türkiye'den özür ve tazminat bekliyorsunuz. Ama

bu iş beklemekle ve haklı olduğunu iddia etmekle

olmaz. Eğer haklı olduğunuzu isbatlayacak geçerli

bir deliliniz varsa, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne

gider, dâvânızı açar, hakkınızı alırsınız. Tabii, eli-

nizde geçerli bir delil yoksa ve haksızsanız, böyle

bir müracaata kalkışmazsınız. O halde tutulacak yol

bellidir.

Bu durumda, uzun zamandır Türkiye ile geliştirmiş

olduğunuz iyi ilişkileri bozmanın anlamı ve faydası

yoktur. Bunun aksi, her iki tarafa da zarar verir. Öy-

le ise, tansiyonu düşürmek gerekir.

Elbette süper bir gücün, süperliği olmayan bir ülke

tarafından vurulması, canınızı sıkıyor olabilir. Ama

bu durumda şöyle düşünmeniz gerekir: "Acaba

Türkiye'nin yerinde ben olsaydım ne yapardım? A-

caba meselâ Amerika'yı defalarca uyarmış olmama

rağmen uyarıları dinlemeyen ve Rusya sınırlarını

ihlâl eden bir ABD savaş uçağını vurmaz mıydım?"

Bu örneğin yerine Türkiye'yi de koyabilirsiniz. Evet,

vurur muydunuz, vurmaz mıydınız? Dürüstlükle ce-

vap verin ve haksızlık içinde olduğunuzu kabul e-

din. Eğer bunu kabul etmezseniz, önceki iyi ilişkileri

bozmuş ve kötüleştirmiş olacaksınız. Bunun da si-

ze bir faydası olmaz. Ama bununla birlikte mahke-

meye müracaat etme yolunuz da açıktır. O halde

krizi tırmandırmaya gerek yoktur.

Eğer Türkiye bu olayda haksız olsaydı, hemen özür

diler ve gerekli tazminatı da öderdi ve ödemek zo-

runda olurdu. Şu anda da Türkiye, hukukun verece-

ği cezâdan kaçmaz. Fakat onun haksızlığını isbat-

layacak herhangi bir delil yoktur. Varsa, gösterin!

Ama mahkemeye...

Unutmayınız bay Putin! Siz, bir mafya çetesinin de-

ğil, Rusya Federasyonu'nun liderisiniz. Bir devlet li-

deri de, hak-hukuk meselesine dikkat eder, bir maf-

ya lideri gibi hareket etmez.

Not 1: Defalarca uyarılmış olmalarına rağmen pilot-

larınız neden bu uyarılara dikkat etmiyor? Yoksa o

pilotlarınız votkalik kimseler midir? Bunu da araştır-

manız gerekir. Eğer pilotlarınız votkalik değilse, sı-

nır ihlâlinde bulunmalarını mutlaka komutanları em-

retmiş olabilir. Acaba bu emir niçin verilmiştir? Bu-

nu da elbette sormalısınız.

Not 2: Bir devlet lideri, öfkesini hak ve adâlet ile

frenlemek zorundadır. Ancak zâlimlerin, zorbaların

ve diktatörlerin böyle bir frene ihtiyacı olmaz.

Not 3: Daha fazla zarara uğramak istemezseniz,

Suriye'yi en kısa zamanda terketmelisiniz. Birbuçuk

milyarlık Müslüman Dünya'yı karşınıza almak, size

hayır getirmez. Zira Suriye'de katledilmekte olanlar,

demokrasi talebinde bulunan müslümanlardır.

Not 4: "Halkı müslüman olan İran gibi bir ülke Suri-

ye'de müslüman kanı dökmekten çekinmezken, İs-

lâmla ilgisi olmayan biz, niye Suriye'yi terkedelim?"

diyebilirsiniz. Onlar dinsel ırkçılık ve faşizme sap-

mış oldukları için, müslüman kanı dökmekten ve

bir zâlime destek vermekten kaçınmıyorlar. Fakat

siz onlara benzememelisiniz. İran yönetiminde bu-

lunanlar, birgün yaptıklarının bedelini mutlaka öde-

yeceklerdir.

Not 5: Türkiye'de bir yazar: "Rus uçağını vurmak,

Allah'ın emri midir?" diye sormaktadır. Bunun ceva-

bı: Hak, hukuk ve adâlet işleri; Allah'ın emridir. Bun-

larla ilgili bir iş işleyen, Allah'ın emrini yerine getir-

miş olur. Dolayısıyla hak, hukuk ve adâlete dayalı

bütün devletler, Allah'ı düşünmeseler de, Allah'ın

emriyle hareket etmektedirler.

Not 6: Bu bildiri, uluslararası diplomatik platformda

paylaşıldı.

Not 7: "Birinci" ve "İkinci Uyarı"lara şu linklerden

ulaşabilirsiniz:

http://kuranisthaber.blogspot.de/2015/11/rusyaya-uyari.html

http://kuranisthaber.blogspot.de/2015/11/rusyaya-ikinci-uyari.html

İmza: Mehdiyet Makamı.

Sözlük

Mehdi: Allah tarafından görevlendirilmiş, doğruluğa

götüren dinsel başkan.

                     Allah'tan başka ilah yoktur.

          Mehdi ve Mesih O'nun kulu ve elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın onbeşi, Kasım sonu.

Mekan:  Avrupa.

Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.

Boyut:   Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN

                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ

                                       *   *   *