RUH HAKKINDA BILINMEZ SIRLARIN ACIKLANMASI

          RUH HAKKINDA BİLİNMEZ SIRLARIN

                             AÇIKLANMASI

      bedenimizi "ruh"la programlayan ALLAHın adıyla

(Bu bildiri, yazarımız Hüseyin Avdıç'ın mustafaakyol.org
sitesinde bazı tartışmacılara verdiği cevaplardır.)

Emre Bey,

Ruhu görüp anlayabilmek için önce "ben gözümle görme-
diğime inanmam" şartlanmışlığından ve diğer aprioriler-

den arınmak gerekir. Bu şartı kabul ettikten sonra okuma-

ya devam edebilirsiniz.

("Ruh, canlı bedenleri yöneten gözle görülmez İlâhî, ışık-

sal bir programdır." Hüseyin Avdıç)

"Ruh nedir"in doğru cevabını Kur'an bize vermiştir:

"Ruh, Rabbin emrindendir."

Bu ayeti, 20. asrın "imamı" olarak kabul ettiğim Bediüzza-
man Said Nursi, kısaca şu şekilde yorumlamıştır: "Ruh;

emir âleminden gelmiş hayatlı, ışıklı, şuurlu haricî vücud
giymiş bir kanundur."

Bunlardan ne anlamalıyız?

Bunlardan anlıyacağımız, Ruh'un: "şuurlu, ışıksal bir ka-

nun" olduğudur. Bunu şöyle bir örnekle anlaşılır bir hale

getirebiliriz: Bilgisayarı hareketli ve faaliyetli yapan, onun

programı ve programlanmasıdır. Eğer bilgisayarımızı

programlamazsak, PC'mizi elektiriğe bağlayarak onu sa-

dece "canlı" hale getirmiş oluruz. Ama bu halde o, "ruh-

suz"dur. Çünkü hiçbir faaliyet ve hareket gösteremez.

Ekranda sadece mavi bir ışık görürüz. Çünkü onu faali-

yete geçirecek ve bir iş yapar hale getirecek olan progra-

mıyla ona "ruh" üflemedik. Ama onu programlayarak ruh

üflediğimiz zaman, PC'miz emir dinler ve iş yapar hale

gelecektir. Eğer PC'mize elektronik el, ayak, göz, kulak

takar ve onu haricî tesirler karşışında nasıl hareket etmesi

gerektiğini de bildiren daha yüksek bir program yüklersek,

artık o PC'miz "kendikendine" hareket edebilen, iş yapa-

bilen bir araç olacaktır.

(Burada araya bir not koymak istiyorum: Bilgisayarımızın
beyni ve aklı [işlemcisi] vardır, hafızası [sabit diski]var-

dır, ekran kartı [yüzü ve penceresi] ve diğer aygıtları var-

dır. Fakat bütün bunlar hazır olduğu halde, eğer PC'mizi

programlamazsak, bilgisayarımız bir işe yaramayacaktır.

Buradan anlamalıyız ki, "beyin" demek, "ruh" demek de-

ğildir. Ama beyin ve beden olmadan da ruh kendini gös-

teremiyor.)
İşte ruh da, insan bedenine Yaradıcısı ve Yaşatıcısı tara-
fından üflenmiş, onu hareketli hale getiren ve yöneten bi-

linçli ve ışınsal bir programdır. Eğer insana Allah tarafın-

dan ruh üflenmemiş olsaydı, insan bedeni ancak bir bitki

ve ağaç olarak kalacaktı.Bitkiler, "canlı"dır, ama "ruhsuz"

dur. Kendi kendilerine bir faaliyet gösteremezler. Sadece

hava, su, toprak, ısı ve ışıkla beslenir, büyür ve rüzgârla

hareketlenirler. Hayvanlar ise, "ruhlu"dur, ama "akılsız"

oldukları için insana hükmedemezler. "Akıllı" insan ise,

hem bitkilere hem hayvanlara hükmeder. Burada sormak

lâzımdır: Acaba insana ve evrene hükmeden akıl üstü

varlık kimdir? Kur'an bunun "Allah" olduğunu bildirmiş-

tir.

Demek bütün fiillerimiz, "ruhumuz"un eseridir. Hareket ve
faaliyetlerimiz varsa, ruhumuz da vardır. İnsan bedenine
dört aylık iken üflenen ruh, vücudumuzun hareket ettiricisi
ve yöneticisi olduğu gibi, Kur'an da, niçin ve nasıl yaşıya-
cağımızı bildiren "ikinci ruhumuz"dur. Birinci ruh, isteği-

miz dışında bedenimize yüklenir. İkinci ruh ise, istersek

alırız veya almayız. İkinci ruhu (yani "yaşam programı"

nı) kabul etmeyenler, şeytanın programına göre hareket

etmek zorunda kalırlar. Şeytanın programını kabul eden-

ler ise, ebedî saadetten mahrum kalır ve varlıklarını hiçe

inkilâp ettirmis oldukları için de cezalandırılırlar.

Referansım: Allah'ın öğrettikleridir.

Not: Bu ruh bahsini daha detaylı olarak geçtigimiz sene-

lerde yine bu sitede ele almış ve açıklamıştım. İsteyenler

araştırıp o bilgilere ulaşabilirler. Şimdilik fazla ayrıntıya

girmek istemiyorum. Yeni yılınız kutlu olsun!

Hüseyin Avdıç

***

Sayın Bigalioğlu,

"Görüşlerimin bir çoğu" size göre mi yanlış, yoksa Kur'

an'a göre mi? Eğer yanlışlarım Kur'an'a göreyse, doğrula-

rını da siz yazın, ben de yanlışlarımdan kurtulayım!

H.A

***

RUH NEDEN ÖLMEZ?
Çünkü RUH; toplanıp dağılan maddeden yapılmış bir

beden değil, Allah'a ait sabit bir kanun ve programdır.Bu
kanun (veya program), var edilip yok edilebilir, ama öl-
mez. Ruhun yükleyicisi Allah ise, insanın ebediliğini iste-
diğinden, onun ruhunu yok etmez. Nasıl, PC'mizin ruhu
hükmünde olan CD şeklindeki programı kendiliğinden
ölemez ve bizim elimizde ebediyen kalabilirse ve PC'miz
bozulsa veya değistirilse dahi biz onun programını başka
bir PC'de kullanabilirsek; Allah da, bedenimizin ışınsal
programı olan ruhumuzu ebediyen saklayabilir ve biz öl-
dükten sonra ve Büyük Diriliş Günü'nde yeniden meyda-
na çıkarıldığımızda ruhumuzu bedenimize tekrar yükleye-
bilir ve ceza ve mükâfât için de onu bedenimize iade ede-
cek, yükleyecektir.

Yehova Şahitleri'nin, İncil'deki ruh ile ilgili sözler üzerinde
yaptıkları zorlama yorumlarla "ruhun öleceği"ni iddia et-

melerinin, Kur'an hakikatleri karşısında bir değeri yoktur.

Allah'ın izni ve korumasıyla (bedenimizin fiil ve hareketle-
rini taşıyan bir yönetim kanunu ve programı olan ruh) e-

bedîdir, ölmez ve bozulmaz. Öte dünyadaki cennet veya

cehennemde ruh, bedenimizim yöneticisi olarak varlığını

sürdürecektir. Bir vücud cehennemde yanıp kül olsa da,

ruh yok olmadığından, ona tekrar yeni bedenler verilecek

ve azap bu şekilde sürüp gidecektir. Cennetteki insanların
bedenleri ise belki hiç bozulmadan ve yeniden yeniye ye-
nilenerek ruhlarıyla beraber saadetlerini sürdüreceklerdir.

Allah bütün insanlığın gönlünü Rahman'a ve cennetine aç-
sın!

Zaman: Yeni Çağ'ın sekizi, Ekim ayı.
Mekan: Avrupa.
Makam: Açıklama.
Boyut: Muranizm.

                                                     YAYINLAYAN
                                          AVRUPA MURANİSTLERİ
                                                   *   *   *